RSS

Gitme Kal Bu Şehirde --Yazık Bu Şehre--


Takas sonrası ilk açıklamasında Shaq birader tek görevim kralı korumak diye yüzüklerini
öttürürken sevgili NBA izleyicilerinin de derinlerde bir yerlerden heyecan dürtüsü sarmalamıştı. Ben Shaq’ın Phoenix’te geçirdiği tam sezonu düşününce ilk bakışta herkesin düşüncesi ^Ne Lakers Ne Celtics Tek Şampiyon Cavs^ fikrini benimsemişti. Haklılardı da, nasıl da oynamıştı Shaq Suns sağlık ekibinin mucizelerinden birini daha yaratmasıyla. Aynı anda diesel eski günlerinden ağzımıza bir parmak bal çalarken Suns play-off’a kalabilmek için karın ağrıları çekmekle meşguldü.
Ne eski koş koş basketbolunu faydalı bir biçimde oynayabiliyorlardı nede istedikleri sonuçları alıp play-off için uygun bileti kapabiliyorlardı. Cleveland ise LeBron önderliğinde önce all-star arasında Mo Williams’ı önce all-star yapmakla uğraşmış arkasından Celtics ve Magic ile zirve yarışında takılmaya devam etmiş ve belki de en önemlisi olan Wally - Carter takası olur mu dedikodusuyla epey meşgul olmuştu. Play-off serüvenini anlatmaya gerek yok.
Orlando hüsranıyla sona eren play-off’tan sonra Cavs için işler hiç işlerin pekte parlak olduğu
söylenemezdi. Ertesi yıl asıl çocuğun kontratının son yılı, oyuncu bazında en çok kıyaslandığı
adam iki yıl üst üste final oynamakla meşgul, sen takım olarak konferans finallerine kadar play-off’un en formda takımı ünvanıyla gelmişsin derken tak finallere gideme. Hafızamı biraz zorlayıp seriyi hatırladıkça Orlando LeBron nası durdurulur vermişti. Hidayet’in yazsında ucundan eleştirdiğim Gortat, James’i yavaşlatma işinde Pietrus ve Howard’a en büyük yardımı sağlamıştı.
Van gundy hocanında LeBron’un koşu penetre yollarını kesmesi üzerine belirlediği savunma
taktiğini de takdir etmek gerek. Ancak play-off’un formda takımının Orlando karşısında kitlenip kalmasına karşılık Mike Brown’dan ciddi bir formül değişikliği göremedik. Belki de sırf bu yüzden geçen yılda Cavs finallerin kıyısından döndü.
2003 draftı sonrasında NBA Wade, Bosh, Melo ve James ile tanıştı. Bu oyuncuları seçen 4
takım ligin gelecek 10-15 yıllık periyodunun en şanslı takımıydı. Ama bu oyuncuları seçen takımlar içerisinde Toronto’dan sonra takım yönetimi konusundan ( Toronto’ya yetişmek zor iş gerçi ) Cavs yönetimi idi. Bu cümlemi okuduktan sonra ne zırvalıyor bu adam demeden önce biraz sabır. 2005 takımın başına getirilen Danny Ferry Spurs modeli doğrulutusunda ilk tecrübesinide burada yaparak gelmişti Cavs’a. Takımın başında olduğu süre dahilinde yaptığı hamleler için kötü demek belki haksızlık olur ama olması gerektiği kadar yeterli hamleler yapmadığını söylemek fazlasıyla bulunduğu dönemi anlatır. Takımda LeBron’un bulunmasının rahatlağını antrenöründen Ferry’e kadar herkes fazlasıyla yaşadı. Herkesin dilinden düşmeyen; Jordan, Pippen gelmeden şampiyon
olamadı, sözünü hayal meyal hatırlayıp yardımcı oyuncuyu bir türlü bulamadı. Ne oyuncular geldi geçti istenilen takım bir türlü istenilen başarıya ulaşamadı.
Ferry & Brown ikilisinin takımın başında olduğu süre içinde LeBron olmadığında takımı tek
başına taşıyabilecek nitelikte bir oyuncu takımda olmadı. Kaan Kural’ın son bir iki sezondur Miami ve Wade için söylediği ‘Bir oyuncuya bu kadar bağlı bir takım hiç görmemiştim’ sözü 09-10 sezonuna kadar olan Cavs takımları içinde geçerliydi aslında. Bu sezon takıma yazının başında bahsettiğim üzere Shaq, arkasından Leon Powe ve Anthony Parker katıldı. Mo Williams transferinden sonra en ciddi transfer hareketini yaptılar bu sene. Bu transferlere rağmen hem normal sezon hem de play-off boyunca sahada değişmeye bir tek şey vardı. Oda takımın hala James’e olan bağımlılığı onun etkinliğinin düştüğü anlarda takımı sürükleyecek ikinci bir oyuncunun İkinci oyuncu konusunda Shaq’a güvenilmiş olsa da unutmamak gerekirki Shaq eski Shaq değildi. Phoneix’e takas olduğunda koş koş oyununa uymayacağı fikri doğduğunda karşıt fikir olarak Bill Russell’den hallice oyun oynucağını söylemişti Shaq. Neydi bu oyun; Shaq pota altını Amare ile birlikte karartacak, savunma ribaunlarını rakibe koklatmayacak takım arkadaşları hızlı hücuma çıkarken de onlara kendi potalarından servis yapacaktı ki bunu ilk yılında göremedik.
Ertesi sezon ise eski Shaq gibi oynadı fakat bu sefer takımın sistemini bozdu. Sonuç ise Shaq
eskisi gibi değildi artık. Yinede Mike hoca takımına Shaq’ı katmışsa arkasında da Ilgauskas varsa oyun sisteminde yapacağın değişiklik daha yaratıcı olmalıydı. Shaq’ın Miami’de oynadığı sezon yedeklerinden biri de Michael Doleac’tı. Tamam Z ile kıyaslamaz ama insanın aklına hiçbir şey gelmiyorsa Pat Riley’den kopya çekerdi. Hele ki senin uzun rotasyonun bu kadar genişken. Leon Powe sezonu sakat olarak geçirmiş olsada uzun rotasyonunda Shaq, J.J. Hickson, Z, A. Varejao var. Sezon ortasında Lakers’ın Gasol’ü çalmasına benzer vaziyette alınan Jamison’ı henüz Mike Brown iyi bir koç olabilir ama LeBron ve Cleveland için yeterli bir koç değildi. Hangi sezon olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ama LeBron ile ilgili bir açıklaması vardı kendisinin.
Mevzu bahis antrenörümüz demiştiki ‘ LeBron basketbolu o kadar iyi biliyorki bağzı hücum setlerini kendisine zor kabul ettiriyorum.’ Koş olarak sen bu açıklamayı oyuncu övmek için dahi yapıyor olsan da adama sorarlar; madem oyuncun basketbolu koçundan daha iyi seviyede biliyor o zaman senin burada ne işin var ? Bill Russell’de vakti saatinde oyuncu-koçluk yapmıştı. Eh LeBron’un da zaten sahada oynamadığı pozisyon yok bir de saha kenarına el atar işler daha iyi gider. Yada kritik Boston serisinde takım hücumunun sadece LeBron’a bakar halden kurtulamaması… Yukarıda yazdığım uzun rotasyonunda Shaq, Z, Jamison gibi üç adamın var. Garnett, Jamison’ı denize dökerken acaba hiç mi aklına gelmedi LeBron – Shaq/Z – Jamison’ı üçgen hücuma benzer şekilde Mike Brown içinde Danny Ferry içinde daha çok şey yazılır çizilir. Aynı şekilde Cavs’ın takım sahipleri içinde. 7 sezon içerisinde Cavs’ın elde ettiği başarıların kaynağı LeBron idi.

Kendisine tam manasıyla kendisine yardımcı olacak bir oyuncu yanında hiçbir zaman olmadı. Cavs yönetimi fellik fellik koç arayışı içinde şimdi ama takımda kalması klüpten kazanacağı parayı dikkate almadığı sürece zor gibi duruyor. Bir Phil Jackson yada Greg Popovic ayarında bir koç takımın başına geçerse kalma ihtimali artar ama o ayardaki koçlarında yeri yurdu uzun süre değişeceğe benzemiyor. Cavs takım sahipleri de yarın değişmeyeceğine göre…

LeBron eğer sözleşmeden kazanacağı paraya takılıp kalmazsa ki bana göre kalması için
fazla sebebi yok Cavs’ta kalmayacaktır. Bu adam LeBron James ve sürüyle sponsorluk anlaşması var. NBA kurallarının oyuncunun başka takıma gitmesinden ötürü kaybedeceği para fazla sıkıntıya yer olmaz. Çünkü kendisinin asıl derdi artık şampiyon olmak, özelliklede büyük bir şehir de..
Yazıyı yazdığım gün itibariyle gece NBA Draft’ı var. Bakalım bu akşam Hido’nun takasına da şahit olabiliriz. Derginin geri dönüş sayısının gözlerinizi raks ediceği gün LeBron’da resmen serbest kalmış olucak. Vatana millete tüm enbiey meraklılarına bol hareketli bir off-season dileğiyle…

Yazı:Eren Erdikut

0 yorum: